Anne babalık zor, insanın içine girmeden asla ne kadar zor olduğunu anlamadığı bir serüven. Adeta 50 tane yüzü olan bir Rubik küp! Ancak, anne babalık etmek, aynı renkleri aynı yüze toplamaktan ziyade, anne babaların kendilerini farklı değişkenler içerisinde yüzerken bulurlar, kendi yetiştirilmeleri, başka insanlardan beklentileri içerisinde boğulurken, bir de yığınla bulunabilen anne-babalık tavsiyelerini dinlerler. Tabii bir de, her çocuğun ayrı ihtiyaçları ve ayrı zorlukları var.
Bütün bu dağınık parçaları toplayıp ortaya ebeveynliği koyan görüş açısının kolay olmamasını yanı sıra, aslında bunu başarıyla yapabilmek de etkili bir anne babalığın anahtarını oluşturuyor. Burada size ebeveynliğin Rübik küpünüm çözümünde beş farklı bakış açısı sunacağız ve ebeveynliğinizin olumlu yönde etki görmesiyle birlikte, çocuğunuzun davranışlarının da etkilenmesini bekleyeceğiz. Bu tavsiyelerdeki asıl çıkış noktamız, duygusal olarak sağlıklı ve dengeli çocuklar yetiştirmektir ve bunu yaparken, bilinen, uzmanlarca tavsiye edilen ve işe yarayan yöntemler kullanmaktır.
Asıl anahtar iletişim
İnsan olmamızın kökeni, iletişimdir. Doğumdan ölüme kadar en önemli ihtiyacımız anlamlı ve içten ilişkilerdir. Ebeveynlikte odak noktamız her ne kadar çocuklarımızın uygun ve uyumlu insanlar olabilmeleri için uğraşmamız olsa da, araştırmalara göre asıl noktayı görmezden geliyoruz, çocuğumuzla aramızda kuracağımız sağlam bir iletişim. Çünkü uzmanlara göre çocuklar, aralarında sağlam bir iletişimin olduğu ebeveynlerini memnun etmek isterler, dinlerler, işbirliği yaparlar ve eğer anne babanın söylediğinde samimi ve sıcak olduğuna inanıyorlarsa, o zaman onun verdiği tavsiyeleri sonuna kadar dinlerler.
Bu düşüncenin gelişimsel psikolojide de kökleri mevcuttur. Tüm araştırmaların verdiği asıl sonucun bize öğrettiği şey ise şudur, çocuklarımızdan istediğimiz davranışları yapmalarını isterken dikkat ettiğimiz noktayı değiştirmemiz gerekir. Çünkü bizler, çocuktan geri bildirim alacağımız zaman çocuk için neler yaptığımızı düşünüyoruz, ancak onlar ise, onların gözünde kim olduğumuzu düşünüyorlar.
Başarılacak onlarca başka şey var elbette, ancak hiçbiri ailenin içerisinde pozitif değişimler yapmanın gerekliliği kadar önemli değil. Zamanınızı aile olarak birlikte oturarak, sohbet ederek, oyun oynayarak, çocuklarımızla iletişim kurarak geçirmek, başarılacak ilk ve en önemli iştir bu süreçte.
Bilinçli ebeveynliğin 5 boyutu
1. Kendinizle uyum içerisinde olun
Çoğu ebeveyn, çocuğuna karşı reaktif değil, duyarlı olmak ister. Bunu yapmak için de, çocuğumuzla olduğumuz kadar kendimizle de uyum içinde olmamız gerekir. Neden peki? Çünkü, çocuğumuzla girdiğimiz günlük hayat iletişimleri, kendi içimizde yaşadığımız zor anlarla ve düşüncelerle karşı karşıya geldiğinde, bize engel teşkil eder, pek de yardımcı olmaz. Örneğin, gece yalnızca dört saat uyku uyuduğunuz için sinirliyseniz, çocuğunuzun okula gitmeden önce geçirdiği öfke nöbetine de doğru bir reaksiyon veremezsiniz.
Bunu, kendi düşünceleriniz ve hislerinizle varolduğunuzu kabullenerek, bunların da çocuğumuzun davranışlarını ne kadar etkileyebileceğini fark ederek yapabilirsiniz. Uzmanlara göre, ne kadar farkındalık, o kadar etkili iletişim. Çünkü farkındalığın yarattığı uyumla birlikte, çocuğumuzla yaşadığımız iletişimin etkilerini kavrıyor ve buna göre davranmayı zamanla ediniyoruz.
2. Olumsuz davranışlara yeni bir pencereden bakın
Çocuk yetiştirirken ilk eğilimimiz şüphesiz, çocuğumuzun davranışlarını olduğu gibi görmek, ancak bize anlatmaya çalıştığı şeyi anlamaya çalışmamaktır. Bu davranış çoğu zaman çocuğumuzu yanlış anlamamızla sonuçlanır. Ancak, bu noktada bakış açısını değiştirip çocuğun asıl anlatmak istediği şeyi anlamaya çalışırsak, ebeveynlik oyununda ilk skorumuzu yapmış oluruz.
Yanlış davranış her zaman göründüğü gibi değildir ve her zaman da gerekli gördüğünüz disipline etme halini gerektirmez. Daha çok, davranışın altında yatanı anlama halini gerektirir. Eğer bir çocuk, yanlış davranmayı seçiyorsa, birinin yönlendirmesine ihtiyacı vardır ve güvendiği birinin ona doğru yolu göstermesi gerekir.
3. Çocuğunuzu dinleyin
Dinlemek… Çok basit ama bir o kadar da güçlü bir iştir. Bir tavsiye olarak “çocuğunuzu dinleyin” öyle yer yerinden oynatacak bir tavsiye gibi görünmüyor ama, aslında öyle. Dinlenmenin ve duyulmanın gücü hem anne babalar hem de çocuklar için çok önemlidir. Şimdi şöyle düşünün, yorucu ve sinir bozucu bir günün sonunda size en iyi gelecek şey nedir? Hadi, itiraf edelim, bir çift dinlemesini bilen kulak.
Bir ebeveyn durup, her şeyi bırakıp çocuğunu dinlediğinde, ona başka türlü veremeyeceği mesajları verir. Seni önemsiyorum. Sen kıymetlisin. Sen benim zamanıma ve dikkatime değer bir varlıksın. Seni anlıyorum. Anne babalar yalnızca çocuklarını tam bir odakla dinleyerek destekleyici olabilirler.
4. Çocuğunuzu daha iyi tanıyın
Bazen ebeveynler çocuklarının onlara ait olan benzersiz ve inanılmaz bir insan olduğunu unuturlar. Çocuğunuzun yetenekleri, zorlandıkları şeyler var. Anne baba olarak, onlara içlerindeki parıltıyı keşfettirecek olan güç, bize ait.
Çocuğunuzu tanımak sadece kişilik özelliklerini bilmek demek değildir, aynı zamanda bilinen bir zaman diliminde gelişim olarak da nerede olduğunu bilmek gerekir. Çocuklar büyüdükleri süre içerisinde sayısız gelişim sürecinden geçerler ve her birinde, öğrenme ve dünyayla iletişim kurma yöntemleri de gelişir ve değişir.
Eğer amacımız, etkili bir ebeveynlikle çocuğumuzu tamamen desteklemekse, o zaman ebeveynliğimizin çocuğun bilişsel ve duyuşsal fonksiyonlarından haberdar şekilde ilerlemesi ve bunlara göre ayarlanması gerekir.
5. Kendinizle ilgili güzel hisler taşıyın
Eğer kendinizi ebeveynlik denilen bu sonsuz bulmaca içine adadıysanız, kendinizi iyi hissedin. İnanın, Rubik küpün bir kitaplıkta tozlu bir şekilde kalmasına müsaade etseniz, bu sizin için daha zorlu bir maraton olacaktı.
Ebeveynler iletişim için didindikçe, öz-farkındalık kazanmak için uğraştıkça ve çocuklarını daha iyi anlamaya çalıştıkça aslında kendileri de çok daha sağlam bir düzeye gelecekler ve ebeveynlikte gelişecekleri gibi gündelik hayatta da gelişecekler. Bunun sonucunda, hem anne babanın hem de çocuğun bundan göreceği faydalar, ölçülemez olacaktır.
Ebeveynliğin 10 karanlık gerçeği
Ebeveynliğin daha az bilinen gerçekleri hakkında dürüst olmak, korku ya da endişeden çok, minnettarlıkla karşılanacaktır. Herkesin bilmesi gereken karanlık ebeveynlik gerçekleri.
10Ebeveyn olduğunuz için pişmanlık duyabilirsiniz Bırakın çocukları ile paylaşmayı, çok az sayıda ebeveyn bu pişmanlık hissini dile getirebilecek yüreğe ya da zalimliğe sahiptir. Ancak emin olun ki her ebeveyn zaman zaman bir parça da olsun pişmanlık hissetmiştir. Kendimizi banyoya kilitleyip ağladığımız zamanlar. İptal edilen planlar, unutulan hayaller. Kendimizi bu çocuk büyütme işine adamayı neden istediğimizi merak ettiğimiz anlar. Kendi çocuklarınıza sahip olduktan sonra çocuklardan daha az hoşlanabilirsiniz Daimi bir çocuk bakıcısı olmadan önce, çocukluğun masumiyeti ve kusursuzluğu mitine bağlı kalabilmek kolaydır. Ancak gençliğinizde çocuk bakmış olsanız bile, hiçbir şey sizi ebeveyn olduğunuzda keşfedeceklerinize hazırlayamaz. Artık çocukların ne masum ne de mükemmel olmadıklarını biliyoruz. Yetişkinlerden daha az kusurlular belki; ama yine de özünde kusurlular. Arkadaşlarınızı kaybedebilirsiniz Ebeveynlik, hayatınızı başka hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak şekilde parçalarına ayırır ve yeniden şekillendirir. Tıpkı yapboz parçalarında olduğu gibi, bazı arkadaşlar bu yeni oluşumun içerisinde kendilerine yer bulabilirler. Bazıları çok daha sonrasına dek, ilk kaotik yıllardan sonraya dek uyum sağlayamazlar. Kimileri ise bir daha asla hayatınızda yer edinemezler. Benliğinizin bir zamanlar çok sevdiğiniz parçalarından vazgeçebilirsiniz Hiç kimse her şeye sahip değil. Hiçbir anne. Hiçbir baba. Hiçbir insan. Hayat, fedakârlık ister ve ebeveynlik, daima kendi payını talep eder. Tıpkı o yanınızda kalan ya da dönen ya da asla geri gelmeyen arkadaşlarınız gibi. Bazı hayaller, tutkular ya da aşklar, bebekler doğduktan sonra dahi sizinledir. Bazılar döner. Bazıları asla geri gelmez. Ebeveynliği doyurucu bulmayabilirsiniz Aslında ebeveynlik hiç kimse için tam olarak tatmin edici değil – olmamalı da. Çocuklarımızın hayatları, bizimkini tüketemez, tüketmemelidir. Çocuklarımızı, benliğimizin uzantıları olarak görmememiz gerekiyor. Ebeveynlik kişiyi sevgiyle, neşeyle, merakla doldurur. Ancak dünyadaki tüm olası aşkların, merakların, neşenin yerine geçemez. Bir gün çocuğunuz bir yabancıymış gibi hissedebilirsiniz İlk kez “Senden nefret ediyorum.” dediklerinde olabilir bu. Ya da sizi hayal kırıklığına uğrattıklarında. Sizden uzaklaştıklarını, kendi arkadaşlarına, kendi ilgi alanlarına ve kendi fikirlerine sahip olduklarını fark ettiğinizde. Bu yabancılık hissi bazen oldukça güzeldir. Diğer zamanlarda ise dehşet verici. Kendi ebeveynleriniz hakkında güç, inanılması zor gerçeklerle yüzleşebilirsiniz Ebeveyn olmak, sizin için hem bir ayna hem de bir büyüteç görevi görecek. Siz küçükken kendi ebeveynlerinizin yaptığı hatalara daha keskin bir şekilde odaklanacaksınız. Ama aynı zamanda da bu hataların aynılarını ve üstüne yenilerini bizzat yaptığınızı göreceksiniz. Korkunç şeyleri ilk kez anlayabileceksiniz İnsanlar sürekli ağlayan, asla durdurulamayan bir bebeğe sahip olmadıkları sürece, sabrının sınırlarında gezen, kontrolünü kaybedip bebeklerini sarsan kişileri asla anlayamazlar. Kıpkırmızı gözler, sızdıran memeler, bebeğin sümüklerine ve tükürüklerine karışan gözyaşları. Bir şeyleri fırlatma, çığlık atma ve evet, bebeği sarsmaya dair bir dürtü. Bu noktaya gelen ebeveyn, bebeğini beşiğine yatırır ve daha az desteğe, daha az güvenliğe sahip ebeveynleri düşünerek koridorda ağlamaya başlar. Kendi canınızın bir parçası olana karşı gerçek bir öfke hissedebilirsiniz AudreLorde, anneliği şu şekilde tanımlamıştır: “bir tür duygu ikilemi işkencesi: acı bir hınç ve harap olmuş sinirler ile mutlu bir memnuniyet ve şefkat arasındaki tehlikeli değişim.” Bu duygu ikilemini hayatınızın neredeyse her gününde yaşayacaksınız. Kalbiniz her gün, sonsuza dek kırılabilir Çocuklarınız kapıdan siz olmadan çıktıklarında kalbiniz kırılacak. Onları korumak adına yapamayacağınız şeyleri düşündüğünüzde kırılacak. Onları kaybetmeniz durumunda nasıl yok olacağınızı hayal ettiğinizde kırılacak. Kalbiniz, onlar için sevgiyle kırılacak. Ve bu, çocuk sahibi olmadan önce asla tahayyül edemeyeceğiniz türde farklı, derin, daha kusurlu ve daha narin bir sevgi.
Haber Kaynak : HTHAYAT.HABERTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
03 Aralık 2024SPOR
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024SPOR
03 Aralık 2024SPOR
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024